Enderunlu Fazıl, Osmanlı tarihinin en aykırı tarihi şahsiyetlerinden biridir. Bir eşcinseldir ve eşcinsel olduğunu hiçbir zaman gizlememiş, şiirlerinde aşklarını yazmıştır. Okuyan bir millet olmasa da yazan bir devlettir ve bugün Osmanlı tarihi hakkında araştırma yapan tarihçiler, aşağı yukarı her konuda zengin bir arşiv kaynağı bulmaktadırlar. Osmanlı, yazma konusunda günümüzden bile ileri seviyedeydi. Bugün bile mahrem, ayıp kabul edilen konularla ilgili Osmanlı döneminde yazılmış eserler vardır. Bu konuların başında ise cinsellik gelmektedir. Her ne kadar din kurallarıyla yönetilen bir devlet olsa da cinsellik konusunda özgürce risaleler ve şiirler yazılmıştır. İşin ilginç yönü, padişaha en küçük isyan hareketine kalkışan ölümle cezalandırılırken cinsellik konusunda en uç noktada kitaplar Osmanlı Kadın Seks Sultanı. Cinselliğin yazılı tarihi, milattan öncesine kadar dayanmaktadır. Mısır ve eski Yunan tıp metinlerinde cinsel sağlıkta bir tıp konusu olarak yer almış, insan sağlığının vazgeçilmez bir parçası olarak görülmüştür. Mezopotamya, Mısır, Yunan, Uzak doğu medeniyetlerinde cinsellikle ilgili araştırmalar yapılmış, kitaplar yazılmıştır. İslam tarihinde ise cinsellikle ilgili ilk yazılı metinler 9. Erken İslam döneminde cinsellikle ilgili yazılan eserler Bahnamelerle sınırlı değildir. Kabusname aslında farsça bir ansiklopedidir. Cinsellikle ilgili yazılmış bir kitap değildir. İçinde aklınıza kolay kolay gelmeyecek birçok konu mevcuttur. Bu bölümde cimanın yani cinsel ilişkinin faydaları, usuller, hatta ne zaman cinsel ilişkiye girilmesinin daha faydalı olacağı bile yazılıdır. Eğer kendini yenemezsen bari sevdiğinle cima etme, tâ ki sevgi yapısı çatlamasın. Çünkü sevgi sıcak bir nesnedir ve cima soğuk bir harekettir, kuşkusuz bu soğukluk o Osmanlı Kadın Seks Sultanı bozar. Kısacası eğer sevdiğinle yatmakta da yenemezsen kendini, bari sarhoşken cima etme, çünkü Osmanlı Kadın Seks Sultanı cimada bir lezzet farkedillir dimağda, ama dimağ şarabın etkisiyle dolu olursa, ne cima ettiğini bilir kişi ve ne cimanın lezzetini. Ama büsbütün çaresiz olunca, hiç değilse mahmurken cima etmek daha iyidir, safasından haberdar olursun; o da arada bir gerek. Kişi buldukça bunamamak, gerek, yani ele geçtikçe iş buymuş dememek gerek. Çünkü her ele geçtikçe cima etmek hayvanların işidir, hayvanlar vakitli vakitsiz bilmezler, ne vakit eline geçerse yapmaya başlarlar. Öyleyse insan olan vaktini gözlemeli, tâ ki hayvanla onun arasında fark olsun, bilinsin ki bu insandır ve o hayvandır. O halde her şeyin ortası hoştur, o da iştiha ile yani aşırı istekle olursa hoştur. Oysa ilk baharda gayet hoştur cima etmek ve tabiata uygundur. Çünkü ilk baharın tabiatı ılıktır. Bahar havası ılık olunca, çeşmelerde ve pınarlarda su çok olur, âlemde hoşluk ve rahatlık artar. Ne zaman ki evren böyle olur, âlem-i kübrada sular artarsa, bizim de vücudumuzda ki tenimiz âlem-i sugrâdır, kan artar ve kandan şehvet artar, işte şehvetin arttığı vakit cima safalı olur ve zararsız olur. Görmez misin ki damarda kan fazla olursa kan aldırmak yararlıdır, ama damar boş olursa ve kişi kan aldırırsa zararı dokunur, öyleyse belde meni olmazsa cimanın ne yararı vardır? Sonra kan aldırmak istersen çok sıcakta ve çok soğukta kan aldırma. Eğer kan çoğalıp artarsa kanı durdurmak ardınca ol, uygun şaraplarla ve yemeklerle. Ağırlaşıncaya kadar yeme, yani usanıncaya kadar cima etme vesselam. Bir noktayı açıkça ifade etmekte fayda var. İçinde cinsellik içeren kitaplarla, cinsellik hakkında yazılan kitaplar aynı değildir. Kabusname içinde cinsellikle ilgili bölüm olan bir kitaptır ama cinsellik kitabı değildir.
Tanzimat Osmanlıcılık. Hizmetçi konumundaki cariyeler ve padişahın eşi durumundaki cariyeler. Bazısı bilgili, bazısı da cahildi. Yani Abdülhamid mütemadiyen haremiyle beraber —ve bazen de kendisi bizzat harem şeklinde— tasvir edilmekteydi. Hakan Özyeğin Üniversitesi'nde öğretim üyesi ve Sorbonne Üniversitesi'nde
Sayfa sürüm durumu
Osmanlı toplumu da zina eden kadın ve erkeğe farklı yaklaşımlar sergilemiştir. ÖZET. Osmanlı tarihindeki “kadınlar saltanatı” onunla başlamıştır. Ve bu durum da. Evet, Osmanlı'da kölelik, özellikle ve Yüzyıl İstanbul'unda kadın köleliğine dayanıyordu yani daha ziyade ev içi kölelik. Zinayı yapan ve yol açan sadece kadın olarak kabul edildiğinden kadına fahişe. Harem-i Hümayun veya Batılılarca “tutsak olmuş kadınların dünyası” (Akşit 23) olarak tanımlanan harem, tarih boyunca hep gizemini ve sırrını. Sultan diye anılan bu tutkulu kadın, Osmanlı hanedanının bilinen ilk meşhur hanımlarındandır.Mehmed döneminden itibaren ise saraydaki cariyelerin sayısı hızla artmıştır. Civan, erkeği, Mahbube ise kadını temsil etmektedir. Görseller ve resimaltları iki din arasında varolduğu iddia edilen tezatı son derece açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Başkasıyla evli olan cariyelerin ise saraydan herhangi bir kişiyle cinsî münasebeti olamazdı. Bunun dışında sahip olabileceği cariye sayısı sınırsızdı. Yorum bırakın Cevabı iptal et. Bu ihtiyaçtan dolayı, savaş esirlerinin arasından askerlik yapmaya elverişli olan Hristiyan çocuklar belirlenip bunların beşte biri devşirilerek yeni bir askerî sınıf meydana getirilmiştir. İlk dönemlerde yerleşik olmayan esir pazarları bulunuyordu. Eğer tüm Osmanlı kadınları birer mahkûm idiyseler, o zaman hareme bu kadınların getirilmesini sağlayacak bir altyapı da olmalıydı. Başlı başına bir zevk yuvası olduğunu düşünmek yanlış olur. Bibliyografya [ değiştir kaynağı değiştir ]. Esposito Ed. Adab-ı muaşeretin öğretildiği büyük bir ailedir" diyor. Bu tabloda bu rüyanın keyif verici bir maddenin etkisiyle görülüyor olabileceğine dair bir ipucu dahi var, zira resmedilen bu sahne resimde bir nargileden çıkan dumanla çevrelenmiştir. Pek çok köle memurunun kendisi çok sayıda köleye sahipti, ancak en fazla köle padişahın kendisine aitti. Bahnameler dışında kadınların kötülendiği, erkeklere ilan-ı aşk edilen eşcinsel metinler de vardır. Şahıslara ait köleler [ değiştir kaynağı değiştir ]. Araçlar Araçlar. Kanuni'nin aranan kalbi Türk-Macar dostluğu için atıyor. Örneğin Fuzuli bir gazelinde saç traşı olan bir tellağa şu övgüleri yağdırır:. Bu fotoğraf, kendisi Muhteşem Yüzyıl dizisini eleştirdiği bir konuşma yaparken çekilmiş. Abdülhamid sıklıkla siyasi karikatürlere de konu olurdu ve bir Çek dergisinden alınma bu örnek [görsel 20] belki de aralarında en zekice olanlardan biridir. Padişahla sadrazam arasında ve padişahla Valide Sultan arasındaki haberleşmeyi sağlardı. Burada, anti-emperyalistler tarafından bugün dahi sıklıkla kullanılan bu teşbihin, kadınları vücutları ele geçirilebilecek varlıklar ve erkekleri de onları ele geçirenler olarak temsil eden cinsiyetçi stereotipler üretmesi bakımından son derece zararlı olduğunu söyleyebilirim. Padişahın nikâh kıymaksızın birlikte yaşadığı cariyelerdir. Mehmed'den itibaren Osmanlı padişahları genelde âzadlı cariyelerle evlenmeyi tercih etmişlerdir. Bu konuların başında ise cinsellik gelmektedir. Mehmed Reşad olduğu açıkça anlaşılan bir adam cariyeleriyle beraber cennetten kovulmaktadır. Çünkü sevgi sıcak bir nesnedir ve cima soğuk bir harekettir, kuşkusuz bu soğukluk o sıcağı bozar.