Dramatik bir hikâyenin zincirleme olay Ilk Seks Tiyatro Oyunu. Gizlice doğuma tanıklık eden doktor ve dükün zengin toprak sahibi arkadaşı dışında bu olaydan kimsenin haberi olmaz. Kız çocuğu bakılması için dükün kendi elleriyle verdiği zengin arkadaşının yanında büyür. Kendi gerçek kimliğinden habersiz büyüyen kıza dükün ölümünden sonra tüm gerçek onu büyüten aile tarafından söylenir. Kızın birlikte büyüdüğü üvey erkek kardeşine beslediği aşkın yaşanabilmesi için bir engel kalmadığından evlenmeye karar verirler. Ancak bu üvey annesinin tasvip ettiği bir durum olmadığı halde evlenirler ve bir erkek çocukları olur. Kayınvalide buna karşıdır. Yine de kendince ve nüfusunu kullanarak sonradan gelini olan üvey kızının başına dert açmaması için bazı önlemler alması gerektiği anlaşılır. Gelininin kışkırtması yüzünden oğlunun böyle bir maceraya atıldığını düşünen kayınvalide oğlunun başına bir şey gelmesi durumunda öcünü alabilmek adına gelinin hiçbir şekilde geri dönmemesi için gereken yasa dışı uygulamaların yapılması konusunda yetkili ağızdan güvence alır. Sonrasında oğlu bir gemi kazasında boğularak ölür. Kayınvalidenin rüşvet vererek aldığı güvence karşılığı yetkili kişiler tarafından yerine getirilerek yasal olmayan bir biçimde kız Amerika kıtasının bir adasında kalmaya zorlanır. Önüne makam ve mevki sahibi otorite tarafından maddi ve manevi zorluklar çıkarılır. Psikolojik olarak yıpratılır. Bir nevi suçsuz mahkûm edilir. Tüm hatası saf ve temiz duygularıyla karşısındakine koşulsuz güvenmesidir. Bağnaz toplumun baskısı sonucu hayatı zindan olan Diana sonunda hem aşkını hem de mutlu geleceğini kaybeder. Çocuğuna hasret, sevdiği adamdan uzakta, açlık ve sefalet içinde soğuktan donarak hayata veda eder. Geçmiş ya da gelecek diye bir şey yoktur. Şimdi vardır. Her insanın dünyası kendi gözünden gördüğü kadardır. O zaman gördüğümüz kadar olan dünya sadece zihnimizde canlanan sanal bir görüntüden ibaret olabilir mi? Görmediğimiz şeyler bizim için yoktur denilebilir mi? Göz görmez ise gönül katlanır demek buna eş değer mi? Hiçbir şey aslında göründüğü gibi değildir. Çatışma, insanın iç hesaplaşmasıdır. İnsanoğlu hep nasıla cevap aradı, oysa neden sorusuna cevap bulsaydı, yaşamın sırrını çözerdi. Nerede ve hangi durumda olursak olalım, insan yanımızın güçleri ve zaafları hep bizimle birlikte. Hayatı ezbere mi yaşıyorsunuz? Yücelttiğiniz değerler karşısında hayal kırıklığına mı uğruyorsunuz? Durumlarınız eşit değil mi? Yoksa inançlarınız durumlar karşısında aciz mi kalıyor? Yaşananlar inandığınız değerlere ters mi düşüyor? Zamanın getirdikleri ve götürdükleri insanı yıpratıyor mu? Bu oyun alışık olduğunuz kolaylıkları bir yana bırakıp, fikirler üretmeye itiyor sizi. Bir kişinin mutlaka haklı ya da haksız olması gibi bir durum söz konusu değil. Belki de oyunun en güzel yanı, kendini sloganca söylemlerden sıyırmış olması. Sorgulayan ve sorgulanan insan hangi şartlar altında olursa olsun yine de insan. Fantastik hikâyesi ve kalıpların dışındaki farklı tarzıyla hem diyalogları hem kurgusu açısından son derece keyif Ilk Seks Tiyatro Oyunu bir oyun. Oyunda sadece erkeklerin kadınlara yönelik şiddeti değil, cinsiyet ayrımı olmaksızın tüm toplum bireylerinin öğrenilmiş çaresizlikle değer yargılarını yitirerek insan hayatlarının üstünde baskı oluşturmaları, özgürlükleri kısıtlamaları ve yaşam biçimlerini şekillendirmeye çalışmaları sonucu ortaya çıkan tepkisel durumlar sergileniyor. Kadının çocukluğundan yetişkinliğine kadar içinde bulunduğu ortamda iç ve dış etkenlerin üzerinde yarattığı psikolojik etkiyi de sorgulayan bir gençlik oyunu.
Yönetmenin akışı arada bir yavaşlatıp dört kişinin bilinç altlarındaki yalnızlığı vermesi güzel bir mizansen. Şimdi vardır. Bence oyun daha fazlasını da kaldırır. Haksızlığa uğramış, hiçbir sosyal güvencesi olmayan, işsiz ve beş parasız kalmış insanların çaresizliğinden yararlanan din istismarcısı hocalarla, onların hakkını korumaktan aciz adalet mekanizmasıyla, güya onlara yardımcı olmaya çalıştıklarını iddia ederek aslında reyting ve dolayısıyla ceplerini doldurma peşinde olan televizyon programlarıyla dalga geçiyor Niyazi. Giriş Yap.
Melih'in Kamerasından
Dramatik bir başlangıç. Oyun boyunca Gorki'nin. Cinsellik ve seks 'mahrem'in alanına giriyor. Tiyatro Teras (Shyqyri Caushaj (Şükrü Çavuşay)) kendi yetiştirdiği oyuncularla bu oyunu yapmış. Broadway'de bir tiyatro. Oyun Hakkında: Kadına yönelik şiddeti ve toplum içindeki kadına olan baskıyı konu alan tiyatro oyunu “KADININ TA KENDİSİ” bağnaz toplumun baskısı altında. Bir anda ışıklar sönüyor, gök gürültüsünü duyuyoruz ve sahneyle aramızdaki mor perde aniden. Gorki, ilk defa iltifatta bulunduğu vakit Tereza bu iltifattan neticesinde yatak odasına davet edildiği çıkarımını yapar.Copyright TekPerde. Oyuncular seyirci ile iç içe ve seyirci her an kendini oyunun içinde hatta sahnede bulabiliyor. Ve herkes de duygu ve düşünceleri ile sizi anlayacaktır. İşte ne oluyor? Karı, Koca, Kız, Profesör ve beşinci kişi. Cinsellikle ilgili meseleleri çözememiş bir toplumda yaşıyoruz. Bu oyun alışık olduğunuz kolaylıkları bir yana bırakıp, fikirler üretmeye itiyor sizi. Ödül jürileri onu hemen 'umut veren' etiketinin içine koymaya çalışacaktır ama öyle olmamalı bence. Kendi imkanlarıyla öykü, oyun, eleştiri yazmaktadır. Neresi olabilir? Bu üç eğilim birleşince toplumsal ve bireysel çürüme başlar. Çirkin — Dolkun Production. Yaşananlar inandığınız değerlere ters mi düşüyor? İşte o an sol el başparmağının seğirmesi belki çok küçük bir detay ama yine de akıllarda kalıyor. Çürümeyi önlemenin yolu yaşam sevgisi, insan sevgisi ve bağımsızlıktır. Gerçek ile hayâl arasında gülünç ile üzünç arasında gidip geliyor. Oyun yaklaşık 2 saat sürüyor. Kadın ve erkek her zaman bir nevi savaş halinde ve sevişmek, tek barış anı, karşılıklı anlayışın ve cezbetmenin tek alanı. Halbuki kadınların sahip olduğu sezgiler onların kendi yargı sistemlerinde çok daha etkili ve güçlü konumlara gelebilir. Beşinci kişinin dört kişiyle ayrı ayrı diyalogunda odaklanmış ışık ile kişilerin genel çevreden soyutlanması iyi olur gibime geldi. Yaşına bakmayın oyununa bakın derim. Kategoriler Tiyatrogen Gökkuşağı Çocuk Tiyatrosu. Ama hiçbir zaman erkek kadar kendini belli etmiyor. Yalnız hissetmediğin tek an. Oyunumuzun ilk gösteriminde yer alan ramazan davulcusunun manileri de bize eski İstanbul günlerini çağrıştırması nedeniyle gösterimizdeki yerini korumaktadır. Daha ne kelimeler neler neler var. Tamam, gencin aklı bir karış havadadır ama yolunca yordamınca yerine oturtmak da sizlerin görevi.